Bir kalp kırmanın cezası nedir? Bir yıl mı? On yıl mı? Müebbet mi?
Yoksa idam mı? Bence hepsinden de kötüsü gerçek bir dostu kaybetmek. Ne
kadar affettim dese de kırılmıştır bir kere.
İyi hoş madem ceza bu bu kadar ağır dayanamam diyorsun da neden
kırıyorsun yada o o kadar değerli, haliyle seni o kadar iyi tanıyor
nasıl kırılıyor? Tek suçu senin yanında olmak derdini paylaşmak sen ise
o dert yüzünden budalalık edip yok yok düpedüz eşeklik edip kırıyorsun
sonrada özrün bini bin para. Büyüklük onda( iğneleme yok gerçekten
büyüklük onda ki) affediyor yine seni dinleyip derdine ortak oluyor ama
kırıldı bir kere sende biliyorsun ısrar da edemiyorsun çünkü
dostluğunuza daha da zarar verecek eeee ne yapacağız o zaman? İşte
bende bu sorunun cevabını aramaya çıktım. Aldım elime kağıdı kalemi
hayatta yaptığım en iyi şeyi(daha doğrusu ben öyle sanıyorum) yazmaya.
Önce kağıdı “özür dilerim”le doldurmaya başladım cıx çok sıradan, şiir
yazmaya karar verdim o da olmadı moral 0 ın altında haliyle ilham
perini küstürmüşsün orda duruyor gel de yaz yazabilirsen. Be beyinsiz
insan zamanında aklını başına alıp ta sonra konuşalım desen sakinleşip
de konuşsan ama yoookkk ille de eşeklik yapacaksın ya. Bir yazıda
okuduğum ayak üstü uydurma bir dörtlüğü yazayım
Soldurma gönül çiçeğini,
Sulamaya ibrik yok.
Kırma dostun kalbini,
Onaracak ustası yok.
Dörtlükte dediği gibi “Onaracak ustası yok”olmasına rağmen,usta
titizliğinde olmasa da çıraklık mertebesinde çaba gösterebilirim.
Şimdi bu yazıyı o okuyacak belki abarttığımı düşünüp kızacak affettik
dedik ya niye hala inat ediyorsun diyecek belki de bu saf temiz
birazcık deli oldukça aptal ve düpedüz eşek çocuğun yazısına gülümseyip
tekrar affettim diyecek. Peki ya gerçekten mi affedecek yoksa bir kere
kırılan kalp tamir olmaz deyip mi affedecek ne dersiniz???
%100 orjinal