Hz. ZEKERIYYA
(a.s)
Kur'ân'da adi gelen peygamberlerden biri. Soyu Dâvud (a.s)'a
dayanmaktadir. Kur'ân'da anilan duâlarindan (Meryem, 16/6)
anlasildigina göre, soyu daha sonra Yâkub (a.s)'a varmaktadir
(el-Kurtubî, Ahkâmu'l-Kur'ân, Kahire 1967, XI, 82; er-Razî,
Mefâtihu'l-Gayb, Misir 1937, V, 769).
Zekeriyya (a.s) isrâilogullarinin peygamberi oldugu gibi, ayni zamanda
onlarin bilgini, reisi ve müsaviri yani danismani idi (es-Sa'l-ebî,
el-Arais, 1951, 372).
Onun hakkinda çesitli âyet ve hadisler vardir. Ebû
Hureyre'nin naklettigine göre, Hz. Muhammed (s.a.s);" "Zekeriyya
(a.s) marangoz idi"(Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, Misir, 1954, II, 405)
diyerek O'nun elinin emegi ile geçinen bir sanat ehli oldugunu haber
vermistir.
Zekeriyya (a.s)'in hanimi isa (a.s)'in annesi Meryem'in teyzesi isâ
idi. Zekeriyya (a.s) da, Meryem'e bakmakla mesgul oluyordu. O'na Beyt-i
Makdis'te bir yer yapmisti. O'nun odasina her girdiginde, yaninda kis mevsiminde
yaz meyvesini ve yaz mevsiminde de kis meyvesini buluyordu. Zekeriyya (a.s), "Ey
Meryem, bu sana nereden geliyor?" diye sorunca, Meryem, "Allah
tarafindandir." diye cevap veriyordu (el-Kurtubî, Ahkâmu'/-Kur'ân,
IV, 69 vd).
Zekeriyya (a.s) Hz. Meryem'in yaninda böyle yaz mevsiminde kis
meyvesini ve kis mevsiminde de yaz meyvesini görünce, Meryem'e bu
nimetleri veren, buna gücü yeten yüce Allah, esimin yasi geldigi
halde, bize hayirli bir evlat verebilir seklinde düsündü ve
hayirli bir evladin olmasi için Allah'a gizlice söyle dua etti:
"Rabbim! Gerçekten kemiklerim zayifladi, saçlarim agardi,
Rabbim!.Sana yalvarmaktan dolayi herhangi bir seyden mahrum kalmadim. Dogrusu,
benden sonra yerime geçecek yakinlarimin iyi hareket etmeyeceklerinden
korkuyorum. Karim da kisirdir. Katindan bana bir ogul bagisla ki, bana ve Yâkub
ogullarina mirasçi olsun! Rabbim! O'nun, senin rizani kazanmasini da
sagla!" (Meryem,19/4,5,6)
"Ya Rabbi! Bana kendi katindan temiz bir soy bahset!" (Âlu
imrân, 3/38)
"Rabbim! Beni tek basima birakma! Sen varislerin en hayirlisisin"
(el-Enbiyâ, 21/89).
Gücü her seye yeten Yüce Allah, Zekeriyya (a.s)'in duâsini
kabul etti ve O'na bir erkek evlad verecegini müjdeledi:
"Ey Zekeriyya! Sana Yahya isminde bir oglani müjdeliyoruz. Bu adi
daha önce kimseye vermemistik" (Meryem, 19/7).
"Mihrabda namaz kilmaya durdugu sirada, hemen melekler ona söyle
seslendi: "Haberin olsun! Allah sana Yahya adli çocugu müjdeliyor.
O, Allah'tan gelen bir kelimeyi (isâ'yi) tasdik edecek, milletinin
efendisi olacak, nefsine hakim bulunacak ve salihlerden bir peygamber olacaktir"
(Âlu imrân, 3/39).
Zekeriyya (a.s), Allah'in verdigi bu müjdeye sasti, hayret etti. Çünkü
kendisi de hanimi da hayli yasli idiler. "Rabbim! Karim kisir, ben de son
derece kocamisken nasil oglum olabilir?" (Meryem, 19/8) diyerek, bu ilginç
müjde karsisinda hayretini dile getirdi.
Yüce Allah ona söyle cevap verdi:
"Rabbin böyle buyurdu. Çünkü bu bana kolaydir.
Nitekim sen yokken, daha önce seni yaratmistim" (Meryem, 19/9).
Kur'ân'in baska bir yerinde bu durum söyle haber verilmistir:
"Zekeriyya'nin duasini kabul edip kendisine Yahya yi bahsetmis, esini
de dogum yapacak hale getirmistik. Dogrusu onlar iyi islerde yarisiyorlar,
korkarak ve umarak bize yalvariyorlardi. Bize karsi gönülden saygi
duyuyorlardi" (el-Enbiya, 21/90).
Yüce Allah'in bu güzel müjdesine son derece sevinen Zekeriyya
(a.s)
"Rabbim! Öyle ise bana bir alamet var, dedi" (Meryem, 19/10).
Allah ona su cevabi verdi:
"Alâmetin; üç gün, isaretten baska sekilde
Insanlarla konusmamandir. Rabbini çok an, aksam sabah hamdet!" (Âlu
imrân, 3/41).
Gün oldu, Zekeriyya (a.s)'in nutku tutuldu. Mihrabdan çikti ve
milletine: "Sabah-aksam Allah'i tesbih edin! diye isârette bulundu"
(Meryem, 19/11).
Zamani gelince, Zekeriyya (a.s)'in oglu Yahya (a.s) dünyaya geldi.
Yukarida görüldügü gibi, Zekeriyya (a.s) ile ilgili
olarak zikredilen âyetlerin çogu, dua mahiyetindedir. O, çok
dua eden, Allah'in emir ve yasaklarina riayet ederek tam bir teslimiyet içinde
yasayan Yüce bir peygamberdi. Allah: "Zekeriyyâ, Yahyâ,
isa ve ilyas'a da (yol göstermistik). Hepsi iyilerden (idi)ler"
(el-En'âm, 6/85) diyerek onu sahit peygamberlerle birlikte anmistir.
Zekeriyya (a.s) bu sekilde ömrünü ibâdetle geçirdi.
Daima Insanlari Yüce Allah'a inanmaya ve O'nun yolunda yürümeye
cagirdi. fakat azmis olan, küfre dalan ve önünü görmeyecek
kadar gözü dönenler, onu sehid ettiler (Taberî, et-Tarih,
Misir 1326, II, 16; Ahmet Cevdet Pasa, Kisus-r Enbiyâ, istanbul 1966, I,
41).