Nurefsan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Nurefsan
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
FORUMUMUZA HOŞGELDİNİZ EĞER BU İLK ZİYARETİNİZ İSE DAHA İYİ YARARLANABİLMEK İÇİN FORUMUMUZA ÜYE OLUNUZ...
YENİ ÜYELERİMİZ BİZLERE KENDİLERİNİ TANITABİLİR İSTEKLERİNİ VE GÖRÜŞLERİNİ PAYLAŞABİLİR...

 

 Hz. HIZIR (a.s)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
belzebuth
Süper Moderatör
Süper Moderatör
belzebuth


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 246
Puan : 582
Rep : 7
Kayıt tarihi : 13/09/09

Hz. HIZIR (a.s) Empty
MesajKonu: Hz. HIZIR (a.s)   Hz. HIZIR (a.s) Puce-p11Ptsi Eyl. 28, 2009 8:19 pm

Hz. HIZIR (a.s)
Hz. Mûsâ döneminde yasamis ve peygamber olmasi kuvvetle
muhtemel, hikmet ve ilim sahibi bir sahsiyet.

Kur'ân-i Kerîm'de, Hizir (a.s.)'in isminden açikça
bahsedilmez. Ancak Kehf Sûresi'nin 60-82. âyetlerinde yer alan Hz. Mûsâ
ile ilgili kissadan "Katimizdan kendisine bir rahmet verdigimiz ve
kendisine ilim ögrettigimiz kullarimizdan bir kul..." (18/65) diye sözü
edilen sahsin Hizir (a.s.) oldugu anlasilmaktadir. Çünkü bizzat
Peygamber Efendimizden gelen sahîh hadislerde bu sahsin Hizir oldugu açikça
belirtilmistir (bk. Buhârî, ilm 16, 44, Tefsîru'l-Kur'ân,
Tefsîru Sûrati'l-Kehf 2-4; Müslim, Fedâil 170-174).

Bu rivayetlere göre bir gün Hz. Mûsâ isrâil
ogullari arasinda vaaz ederken ona kendisinden daha hikmet ve ilim sahibi
kimsenin olup olmadigi sorulmustu. Hz. Musâ: "Hayir, yoktur!"
diye cevap verince Cenâb-i Hak bir vahiyle Hz. Mûsâ'yâ
Mecme'u'l-Bahreyn'de (iki denizin kavusum yerinde) kullarindan salih bir kul
olan el-Hadir (Hizir)'in kendisinden daha âlim oldugunu bildirdi. Bunun üzerine
Hz. Mûsâ hizmetinde bulunan genç bir delikanli ile Hizir'i
bulmak üzere uzun bir yolculuga çikti. ikisi, iki denizin birlestigi
yere ulasinca, yolculukta yemek üzere azik olarak yanlarina aldiklari
baliklarini unutmuslardi ve balik bir delikten kayip denizi boylamisti. Hz. Mûsâ
oradan bir süre uzaklastiktan sonra yemek için delikanlidan baligi çikarmasini
istedigi zaman baligin denize dalip kayboldugunu fârkettiler. Hz. Mûsâ'nin
Hizir'i bulmasinin alâmeti, bu baligin kaybolmasi oldugundan derhal oraya
geri döndüler ve orada Hizir (a.s.)'i buldular. Bundan sonra Hz. Mûsâ'nin
Hizir ile, Kehf Sûresi 66-82. âyetlerinde anlatilan yolculugu
basladi.

Hz. Mûsâ'nin yolculugunda azik olarak tasidigi baligin
Mecme'u'l-Bahreyn'de denize dalip kaybolmasi, bazi rivayetlerde ve çesitli
islâm milletlerinin folklorunda, bu arada Türk folklorunda da bu
suyun âb-i hayat oldugu, ölüleri bile canlandiran, içenleri
ölümsüzlestiren bir hayat iksiri oldugu seklinde izah olunmus,
burada baligin canlanip denize dalmasi meselesinde bir peygamberin hayatinin ve
Cenâb-i Hakk'in kudretinin söz konusu oldugu unutulmustur. Buna bagli
olarak, Mecme'u'l-Bahreyn bölgesinde yasayan birisi olarak Hizir (a.s.)'a
da ölümsüzlük isnâd edilmis ve kendisine beser üstü
güçler ve yetkiler verilmistir.

Hizir aleyhisselâma verilen ilmin mahiyetini anlayabilmek için
Musa (a.s.) ile olan yolculugunu Kur'ân-i Kerîm kisaca söyle
anlatir: Hizir (a.s.), yolculukta karsilasacaklari olaylara Musa peygamberin
sabredemeyecegini kendisine hatirlatmis ve O'ndan sabir için söz
almistir (el-Kehf,18/66-70). Önce deniz sahilinde, yolculuk için bir
gemiye binmislerdi. Hizir (a.s.) bir balta ile gemiyi delince kaptan tamir için
geri dönmek zorunda kalmistir. Musa (a.s.) sabredemeyip söyle
demistir: "Gemiyi, yolcularini bogmak için mi deldin? Dogrusu çok
kötü bir is yaptin" (el-Kehf; 18/71). Yolculugun sonunda, ilk
bakista görünmeyen ve perde arkasi bilgi niteligindeki sebebi Hizir
(a.s.) söyle belirtir: "O, deldigim gemi, denizde çalisan birkaç
yoksulundu. Onu kusurlu yapmak istedim. Çünkü gemi yolculuga
devam ederse, ileride her saglam gemiye el koyan bir kral (deniz korsanlari)
vardir" (el-Kehf, 18/79). Yolculuk sirasinda, diger çocuklarla
oynamakta olan bir çocugu öldürdü. Musa (a.s.): "Kisas
olmadan, masum bir cana nasil kiyarsin? Dogrusu çok kötü bir is
yaptim, dedi" (el-Kehf,18/74). Küçük çocugun bu
erken yasta vefat ettirilme sebebi Hizir (a.s.) tarafindan söyle açiklandi:
"Öldürdügüm erkek çocuga gelince; onun anne ve
babasi mü'min kimselerdi. ileride onlari isyan ve inkâra sürüklemesinden
korktuk istedik ki, Rableri bu ölen çocuk yerine kendilerine ondan
daha temiz ve daha merhametli birini versin" (el-Kehf, 18/80,81). Burada
Cenâbi Hak'kin, anne-babanin hayirli kimseler olmasi sebebiyle, ileride
kendilerini üzecek, büyük sikintilara sokacak bir çocugu
erken yasta vefat ettirip, onun yerine daha hayirli bir evladin verilmesinin,
gerçekte o aile için " hayir" olduguna isaret ediliyor.

Yolculugun üçüncü merhalesi Kur'an'da söyle
anlatilir: "Musa ve salih kul yollarina devam ettiler. Sonunda bir köye
varip, halkindan yiyecek istediler. Halk ise onlari misafir etmek istemedi. Musa
ve salih kul, orada yikilmak üzere olan bir duvar gördüler, Salih
kul hemen onu dogrultuverdi. Bunun üzerine Musa: "isteseydin buna
karsilik bir ücret alirdin, dedi. Salih kul söyle dedi: iste bu
seninle benim aramizin ayrilmasi demektir. Sabredemedigin seylerin içyüzünü
sana anlatacagim" (el-Kehf, 18/77,78). Evi, ücretsiz tamir etmesini
salih kul (hizir) söyle açiklar: "Bu ev, sehirde iki yetim çocugun
idi. Duvarin altinda kendilerine ait bir hazine vardi. Bunlarin babalari salih
bir kimseydi. Rabbin, onlarin rüstlerine erip, hazinelerini bizzat
kendilerinin çikarmalarini istedi. Bu Rabbinden bir rahmettir. Ben
bunlari kendiligimden degil, Allâh'in emriyle yaptim. iste, sabredemedigin
seylerin içyüzü budur" (Kehf 18/82).

Bu hikmetlerle dolu yolculuktan, insanlarin günlük hayatta
karsilastiklari bir takim olaylarin, bazan büyük felaketlerin bir görünen
yüzünün bir de asil perde arkasinin bulundugu anlasilmaktadir.
Bazan ser olarak görülen olaylarin arkasindan büyük
hayirlarin ortaya çiktigi görülmektedir. Âyet-i Kerîmelerde
söyle buyurulur: "Hosumuza gitmedigi halde, savasmak size farz
kilindi. Belki de hosumuza gitmeyen bir sey sizin için daha hayirlidir.
belki hosunuza giden bir sey de sizin için daha kötüdür.
Allah bilir siz ise bilmezsiniz (el Bakara, 2/216). "... Eger
karilarinizdan hoslanmiyorsaniz. olabilir ki, hosunuza gitmeyen bir seyde Allah,
sizin için çok hayir takdir etmistir. " (en-Nîsâ,
4/19). Rasûlullah (s.a.s.), Hizir (a.s.)'in ilmiyle ilgili olarak, gemi
yolculugu sirasindaki bir konusmayi söyle nakleder: "Bir serçe,
denizden gagasiyla su alip, gemiye konmustu. Hizir (a.s.) bunu Hz. Musa'ya göstererek
söyle dedi: Allâh'in ilmi yaninda, benim ve senin ilmin, su serçenin
denizden eksilttigi su kadar bir seydir" (Buhârî, ilm, 44,
(el-Enbiyâ, 27, Tefsîru Sûre 18/2; Müslim, Fezâil,
180; Ahmet b. Hanbel, Müsned, II, 311, V, 118; bilgi için bk. Ibn
Kesîr, Tefsîru'l-Kur'âni'l-Azîm, istanbul 1985,
V,172-185).
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hz. HIZIR (a.s)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Nurefsan :: Güzel Dinimiz İslam :: Peygamberler Tarihi-
Buraya geçin: