OMEGA-3 ( N-3 ) yağ asitleri içeren besinlerin sağlığımız açısından önemini belgeleyen araştırma sonuçları arttıkça beslenme uzmanları doktorlar ve tüketicilerin balık yağı ve keten tohumuna ilgileri arttı. Bu ürünlere yönelişin artmasındaki diğer önemli unsur da vücudumuzun üretemediği N-3 yağ asitlerinin mutlaka dışarıdan besin yoluyla alınmasının gerekliliği. Keten tohumu yüksek oranda çoklu doymamış yağ asitleri düşük oranda doymuş yağ asidi yüksek oranda lifle birlikte bol miktarda potasyum az miktarlarda ise magnezyum demir bakır çinko ve çeşitli vitaminler içerir. 100 gr. keten yağı 13.4 mg. E vitamini 100 gr. keten tohumu ise yaklaşık 450 kcal. içerir daha uygun sanki. Keten tohumunun amino asit profili soya ununa benzer özellikler gösterir. İçerdiği N-3 yağ asiti oranı (Omega-6 nın yaklaşık dört katıdır) çözünebilir ve çözünemez liflerce zenginliği ve bir çeşit bitkisel östrojen olan lignanların en zengin kaynağı olması nedeniyle keten tohumu beslenme uzmanları tarafından sıklıkla önerilir. Lignanlar hormonlara bağlı kanser türlerinde (göğüs prostat vb.) seks hormonlarına müdahale ederek kansere karşı koruma yapar; tümör hücrelerinin büyümesini engeller. Keten tohumunda bulunan lignanlar birer doğal SERM'dir (östrojeni seçerek alan modülatörler); östrojen kullanımının zararlarından korurken tüm diğer olumlu etkilerinden de yararlanmayı sağlarlar. Örneğin; östrojenin kemiklerde bağlantı kurup büyümeyi sağlamasına izin verirken; hasar verebileceği göğüs ve rahim içi gibi hassas bölgelere girmesine izin vermezler. Fazladan bir hücre büyümesi olmadığında kanser riski azalır. Keten tohumu 100 gramda toplam 240.6 mg. bitkisel östrojen içerirken birçok diğer gıda maddesinde bu 100 gramda 17 mg.'ı geçmez. İçerdiği lifin yaklaşık olacak üçte ikisi suda çözünemeyen geri kalanıysa çözünen lif özelliğini taşır. Suda çözünmeyen lifler dışkı yoğunluğunu arttırarak bağırsak geçiş zamanını azaltarak kabızlığı önleyici bağırsakları yumuşatıcı etki yaparlar. Keten tohumunda bulunan suda çözünür lifler (mucilage zamkı/sakızı) kan şekeri seviyesini korur kolesterol seviyesini düşürürler. Beslenmedeki yüksek lif miktarının kanser önleyici etkileri de söz konusudur. Beslenmede ideal yağ asidi dengesini sağlamak için ana yağımızı tekli doymamış yağ asidi oranı yüksek soğuk sıkım zeytinyağı olarak seçmeli doymuş ve trans yağları (hidrojene) minimuma indirmeli tahıla - ekmeğe bağlılığımızı düşürmeli bol bol yeşil yapraklı gıdalar tüketmeli ve mutfağımızı keten tohumuyla takviye etmeliyiz. Keten tohumu içerdiği alfa-linolenik asit (N-3 yağ asitlerinin en önemli üyesi) açısından besinlerin en zenginidir. Alfa-linolenik asitin bir kısmı vücutta uzun zincir N-3 yağ asitleri EPA ve DHA ya dönüşürler ki bunlar iyi kolesterolü yükseltir yüksek tansiyonda düşürücü etki yapar kanın pıhtılaşma eğilimini azaltır plazma trigliserid düzeyini aritmi riskini azaltır. Dolayısı ile alfa-linolenik asitin koroner kalp hastalığı riskini azalttığı tespit edilmiştir. Keten tohumu üzerine yapılan araştırmalar düzenli keten tohumu kullanımının dolayısı ile alfa linolenik yağ tüketiminin arterioskılerozun (damar sertliği) gelişmesini önleyebileceğini iltihabi hastalıklarda olmalı ve oto bağışıklık rahatsızlıklarında etkili olabileceğini göstermektedir. N-3 dengeli beslenmenin kanseri engelleyici özellikleri de tespit edilmiştir. Yağ asitleri dengesinin N-6 doymuş yağ asitleri ve trans yağlar tarafına kayması sadece daha az N-3 tüketmemiz anlamına gelmemekte aynı zamanda bu yağlar alfa-linolenik yağ asitinin uzun zincir N-3 yağ asitlerine dönüşmesi engelleyerekte vücudumuz N-3 yağ asitlerinden gerekli faydayı sağlamasını engellemiş olurlar. Keten tohumunu doğal ürün dükkanlarından veya aktarlardan temin edebilirsiniz. Tazeliğini anlamak için çimlenip çimlenmediğine bakabilirsiniz eğer çimlenmiyorsa aldığınız yere iade ediniz. Keten tohumları sert olduğundan dikkatli bir çiğnemede bile yeterince öğütülemeyebilirler bu da yeterince sindirilmeden vücuttan atılmalarına sebep olur. Öğütülmüş keten tohumunun sindirimi çok daha kolaydır. Keten tohumlarını öğüterek yersek onun şifalı özelliklerinden daha fazla faydalanabiliriz. Keten tohumunu öğütmek için karabiber veya kahve el değirmenleri ya da bu tip tohumları öğütmek için özel olarak üretilmiş elektrikli öğütücüler kullanılabilir (ülkemizde bulunmaktadır). Keten tohumu oda sıcaklığında bir yıl tazeliğini korur. Öğütülmüş keten tohumu ise 30 gün boyunca hava geçirmez kapaklı bir kavanozda buzdolabında saklanabilir. Batıda fırıncılık sektörü tüketicinin talebini karşılamak üzere karışık tahıl ekmeklerine öğütülmüş keten tohumu ekleme yoluna gitmiştir. Öğütülmüş keten tohumu ayrıca hazır karışımlarda (kekler vb) dondurulmuş hamur işlerinde ve hazır eritilerek servis yapılan ürünlerle gıda endüstrisine girmiştir. Ayrıca tavuklara keten tohumu yedirilerek elde edilen N-3 çe zenginleştirilmiş yumurtalar da vardır. Sizler de mutfakta keten tohumunu el altında bulundurarak onu öğütülmüş halde salatalarınıza yoğurdunuza müslinize serpebilir fırında yaptığınız hamur işlerine katabilir pilavdan çorbalara tatlılardan tuzlulara her yemeğinizde kullanabilirsiniz. Günlük 2000 kcal.' ye eşdeğer besin tüketen bir insan için günde 1 çorba kaşığı öğütülmemiş keten tohumu kullanımı N-3 yağ asitleri kullanımı açısından yeterli katkıyı sağlayacaktır. Yaptığınız hamur işlerinde her bir bardak unun içinden 2 çorba kaşığı un alıp yerine 2 çorba kaşığı öğütülmüş keten tohumu katabilir veya yağca bir değişim yapmak istiyorsanız her 1 ölçü yağ yerine 3 ölçü öğütülmüş keten tohumu katabilirsiniz. Laboratuar çalışmalarında öğütülmüş veya öğütülmemiş tohumların fırında 2 saat boyunca 178 derece sıcaklıkta N-3 yağ asitlerini ve lignanlarını neredeyse hiç yitirmediği tespit edilmiştir. Fakat keten tohumu yağı iyi bir N-3 yağ asiti kaynağı olsa da tohumdaki lif ve lignanlarını yitirmiştir. Keten tohumu yağının kullanım esnasında ısıya maruz bırakılmaması tavsiye edilmektedir (yemekler piştikten sonra ve salatalarda). Geleneksel tedavide kullanımı Keten tohumu antimantari antimitoz ve antioksidan özellikler taşır. Keten tohumlarında bulunan müsilaj bağırsakta su çekip şişerekmekanik müshil olarak tesir eder. Ketenin bu etkiyi göstermesi biraz zaman alır fakat tahriş yapmama gibi önemli bir avantaja sahiptir. Yine bu özelliğiyle diğer müshillere nazaran daha uzun süre kullanılabilir. Ayrıca içerdiği yağda müshil yapıcı etkiye destek sağlar. Eski Mısırlılar zamanından beri bu amaçla kullanıldığı bilinmektedir. Yine müsilajın yumuşatıcı etkisinden dolayı gastrit mide ülseri gibi sindirim sistemi tahrişlerinde de kullanılır. Bu amaç için günde bir kez tercihen yatmadan önce 1-2 çay kaşığı tohum yenir üzerine 2 bardak su içilir. Öksürüğe nezleye üşütmeye karşı 1 çorba kaşığı keten tohumu 3 fincan suda 10 dakika kaynatılır; 3-5 dakika bekletilip süzüldükten sonra içilir. Bu çayın buharı burundan teneffüs edilir. Akciğer hastalıkları ve zatürede 80 gr. keten tohumu 40 gr. rezene tohumuna karıştırılarak az sıcak suda lapa yapılır ve iki tülbent arasına konarak göğse ve sırta yerleştirilir. Çıban gece yanığı ve eziklerin iyileştirilmesinde 80 gr. keten tohumu ile 40 gr ebegümeci lapası yapılarak yaranın üzerine konur. Böbrek ağrısı ve kramplarda iki çay kaşığı keten tohumu 6 fincan suda 10 dakika kaynatılıp 5 dakika bekletilip süzülür.
KETEN TOHUMUNU HAYATINIZA SOKUN
10 bin yıldır gıda olarak da kullanılan keten bitkisi etkili bir gençlik sağlık ve güzellik kaynağı Keten tohumunu hayatınıza sokun Keten tohumunda yok yok; Kolesterol düşürücü felç kanser unutkanlık önleyici bağırsak çalıştırıcı ve temizleyici etkisi bunlardan birkaçı. Uzmanlar sıvı şeklinde salataların üzerine serpiştirilerek veya günde bir çorba kaşığı şeklinde tüketmeyi öneriyor. Sağlık açısından pek çok yararı var keten tohumunun. Yüksek oranda lif Omega-3 Omega-6 yağ asitleri protein B12 vitamini mineral ve amino asit içeren keten tohumu özellikle mide-bağırsak sistemindeki sorunlar fazla kilolar yüksek kolesterol yüksek kan şekeri kemik zayıflığı kalp-damar sağlığı romatizmal hastalıklar bazı deri hastalıkları yaralar solunum yolu rahatsızlıkları üzerinde olumlu etki yapıyor. Anadolu'nun hemen hemen her yerinde yetişmesine rağmen aslında keten tohumunun layık olduğu ilgiyi pek de göremediğini söyleyebiliriz. Hatta Türkiye'de birçok doktor bile keten tohumunun şifa dağıttığından habersiz. Oysa günde bir çorba kaşığı keten tohumu sayesinde pek çok hastalıktan uzak durmak mümkün... Şifa kaynağı Latince adı 'Linum Usitatissimum' ile keten dünyada tarımı yapılan ilk ürünler arasında yer alıyor. Sadece dokumacılıkta kumaş yapımında değil yaklaşık 10.000 yıldır gıda olarak da kullanılıyor keten bitkisi. Vatanının Mısır olduğu düşünülüyor. Çünkü milattan en az 5000 yıl önce Mısırlılar keten bitkisini mumyaları sarmak için yetiştirmeye başlamışlar. Ancak artık Türkiye ve Hindistan dahil tüm dünyada yetişiyor. Uzmanlara göre sağlık açısından ketenin özellikle tohumlarından ve yağından yararlanmak gerekiyor. Keten tohumunun yararlarından söz eden Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüsnü Can Başer keten tohumunun özellikle mide-bağırsak sistemindeki sorunlara karşı iyi geldiğini ve içerdiği yüksek oranda Omega-3 yağ asitleri sayesinde adeta bir şifa kaynağı olduğunu söylüyor. Ayrıca Anadolu Üniversitesi Tıbbi ve Aromatik Bitki ve İlaç Araştırma Merkezi (TBAM) kurucusu ve eski müdürü olan Başer "Keten tohumunun ayrıca kolon kanserini önleyici etkileri hayvan deneylerinde de gösterilmiştir. Keten tohumu içeren gıda takviyeleriyle kandaki kolesterol seviyesinde de düşme gözlenmiştir. Klinik çalışmalarda keten tohumu destekli gıdaların kanser ve lupus nephritis gibi hastalıklarda olumlu etki yarattığı gözlenmiştir. Keten tohumu kalp-damar hastalıklarını da önler. Ayrıca eklem romatizmasındaki yararlı etkilerinin keten tohumunda yüksek oranda bulunan linolenik asit ve sekoizolarisirezinol'den ileri geldiği sanılmaktadır" diyor. Uzmanlar keten tohumunu mutlaka yaşamımıza dahil etmemiz gerektiğini vurguluyorlar. Bunun en önemli nedenlerinden biri de Omega-3 yağ asitleri. Keten tohumunun adeta bir somon balığı kadar Omega-3 içerdiğini belirten uzmanlar bu yağların özellikle kalp sağlığı açısından vazgeçilmez olduğunu belirtiyorlar. Prof. Başer "Keten tohumu uzun zincirli Omega-3 yağ asitlerine dönüşen alfa-linolenik asitçe (ALA) zengindir. Balık yağları gibi bu yağ asitlerinin eksikliğini gidermek amacıyla bitkisel bir kaynak tercih edenler için gıda takviyesi olarak kullanılabilir. Optimum ALA miktarı günde bir veya iki tatlı kaşığı (2-9 g) keten yağı alınmasıyla temin edilebilir. Tohum içinde yağ iki yıl süreyle muhafaza olur. Yağ elde edildikten sonra dikkatle saklanmalı raf ömrü etiketine yazılmalı ısı ve ışıktan korunmalıdır. Yağı dondurarak saklamak en iyi yoldur" diyor. Hem dövülmüş keten tohumu hem de keten tohumu yağının çeşitli kronik hastalıkların tedavisinde özellikle de kalp rahatsızlıklarının önlenmesinde ve hormona bağlı kanserlerden korunmada ümit vaat ettiğini belirten Başer keten tohumunun normal diyetin parçası olarak gıda maddelerine katılarak rahatlıkla kullanılabileceğini söylüyor. Başer "Güvenirliğinin yüksekliği ve başka ilaçlarla etkileşmemesi nedeniyle ideal bir gıda bütünleştiricidir" diyor. Zayıflatıcı özelliği de var Keten tohumunu özellikle kadınlar için cazip kılan en önemli özelliği ise zayıflatıcı özelliğe sahip olması. Tokluk hissi uyandırarak kişinin daha az yemek yemesine yol açıyor. Zayıflatıcı özelliği aslında içerdiği Omega-3 yağ asitlerinden kaynaklanıyor. Tıpkı balık gibi etkisi var keten tohumunun. Keten tohumu somon balığı kadar Omega-3 yağı içeriyor. Günde 1 yemek kaşığı alındığında ayda ortalama 4-5 kilo verilebilir. Ancak tabii ki bu kişiden kişiye ve bünyeden bünyeye de değişir. Bir uzmana danışmak çok önemli. Nedense 'doğal' gıdaların veya bitkilerin zararsız olduğuna inanılır Türk toplumunda. Oysa bir bitki de bilinçsiz kullanıldığında sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Suyun bile fazlası zarar. Keten tohumunu da dozunu kaçırarak tüketirseniz bağırsaklar fazla yumuşar ve vücut aşırı su kaybeder. Dolayısıyla aşırı kilo kaybı olur. İdeali günde bir yemek kaşığı. Ama kilo sorununa göre alınması gereken dozaj değişebilir. Aslında bu dozajı insanlar kendileri de ayarlayabilirler. Bağırsaklar fazla yumuşamayacak şekilde kullanılırsa dozu kaçırılmamış olur. Bilinen ciddi bir yan etkisi yok Susama benzeyen ancak kahverengi olan parlak bir madde keten tohumu. Özellikle gıda sanayisinde başta ekmekler kurabiyeler börekler olmak üzere pek çok unlu mamullere katılarak da kullanılıyor. Keten tohumunu yağ tohum ya da öğütülmüş toz şeklinde kullanmak mümkün. Doğal Tıp Derneği Başkanı Dr. Ender Saraç "Amaca göre kullanım şekli değişir. Bazen kabuklu bazen de kabuksuz tüketmek gerekebilir. Yeterince posalı lifli gıda tüketmeyen insanlara bunu öğütmeden vermek daha yararlı. Çekirdek haliyle posalı lifli şekilde tüketmek daha iyi. Normal hazım yapabilen bir insan çekirdek haliyle tüketebilir. Bazı kişilerde belki gaz yapabilir ama bu kişilere de keten tohumunun üzerine bir fincan rezene çayı içmelerini öneriyorum ve sorun ortadan kalkıyor. Keten tohumunun bilinen ciddi bir yan etkisi yok" diyor. Keten tohumunun en büyük etkisi müshil yani bağırsakları çalıştırıcı olması. Uzmanlar özellikle de kabızlık sorunu olan kişilere keten tohumunu öneriyorlar. Genellikle tohumların tüketildiğini ancak son yıllarda keten tohumu yağının da yaygınlaşmaya başladığını belirten Saraç "Keten tohumu yağı bağırsakları çalıştırırcı temizleyici ve iç organların yüzeylerini rahatlatıcı olarak kullanılıyor. Ayrıca cildi yumuşatıyor ve öksürüğe karşı iyi geliyor. Kolay bozulan bir şey değil. Yani herhangi bir kavanozda uzun süre saklanabilir. Ayrıca ağız boşluğu boğaz ve diş eti rahatsızlıklarında gargara olarak da kullanılabilir. Öksürükte gıcıkta ses kısıklığında ve de gastrit gibi mide sorunlarında da olumlu etkisi var" diyor. Keten tohumunun ciddi miktarda B12 vitamini içerdiğini de sözlerine ekleyen Saraç özellikle vejetaryenlerin keten tohumu alımına dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyor. Saraç "Son yıllarda dünyada vejetaryenlik çok arttı. Vejetaryenlerin en çok dikkat etmesi gereken konular ise kansızlık açısından demir çinko ve B12 vitamini. Demir ve çinko doğadaki pek çok bitkide var. Ama hayvanlar ve hayvansal protein dışında B12'nin yüksek oranda bulunduğu tek gıda keten tohumu. Dolayısıyla keten tohumu özellikle vejetaryenler için Vitamin B12 açısından çok gerekiyor." Her gün 1 çorba kaşığı keten tohumu yeterli olabilir. Keten tohumu aynı zamanda Omega-3 yağ asitlerinden de çok zengin. Omega-3 de hayvansal kaynak dışında özellikle keten tohumu semizotu ve fındıkta bulunuyor. Omega-3 özellikle kalp krizine pek çok damar hastalıklarına bazı bağışıklık sistemi hastalıklarına romatizmal hastalıklara bazı cilt hastalıklarına karşı korunmak için gerekli. Somon balığındaki kadar Omega-3 var keten tohumunda. Son yıllarda keten tohumu östrojene benzer maddeler içerdiği menopoza bağlı şikâyetleri azalttığı için de tüketilmeye başlandı. Ancak uzmanlar menopoz dönemi şikâyetlerini gidermek için sadece keten tohumuna değil bir hekime de başvurulması ve doktor kontrolünde olunması gerektiğini vurguluyorlar. Keten tohumuyla genç kalın Anti-aging dünyada ve Türkiye'de de gittikçe yaygınlaşmaya başladı. İnsanlar 'genç yaşlanmak' zayıf kalmak formunu korumak için adeta birbirleriyle yarışıyorlar. İşte uzmanlara göre keten tohumunun burada da olumlu etkileri var. Keten tohumunun yaşlanmayı geciktirdiği belirten Saraç "Keten tohumundaki Omega-3 Vitamin B12 ve lifler hücreleri genç tutarak yaşlanmayı geciktiriyorlar. Zayıflatıcı özelliği de var bu tohumların. Keten tohumu hem kabızlık oluşmasına engel oluyor hem de çok lifli olduğu için de suyla sütle ya da başka sıvılarla şişerek tokluk hissi de sağlıyor. Ancak aşırı miktarda alınırsa sonuçta bunda da yağ ve vitamin olduğu için zayıflatıcı etkisi olmaz. Ama 1 veya 1 buçuk çorba kaşığı keten tohumu günlük tüketim açısından yeterli" diyor. Keten tohumunun yararlarının pek bilinmediğine dolayısıyla insanların bunu pek fazla tüketmediklerine değiniyor uzmanlar. Oysa Türkiye'nin her köşesinde bulunan bu minik tohumlar hem sağlığa hem de ekonomik olduklarından keseye de hitap ediyorlar.
Keten tohumunun yararları
Mide-bağırsak sorunlarına karşı iyi gelir
Bağırsakları yumuşatır kabızlığa karşı iyi gelir
Kemikleri güçlendirir. Özellikle menopoz döneminde yararlıdır
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Menopoza bağlı şikâyetleri hafifletir
Kalp-damar hastalıklarından korur
Kolesterol şeker seviyesini dengeler
Yüksek tansiyonu düşürür
Romatizmal hastalıkları önler
Sinir sistemini güçlendirir
Hafızayı güçlendirir
Konsantrasyon bozukluğuna karşı iyi gelir
Yaşlanmaya bağlı dikkat dağınıklığına karşı iyi gelir
Haricen kullanılarak yaraların çabuk iyileşmesini sağlar
Egzama ve sedef hastalıklarında kullanılır
Nasırlarda kompres olarak kullanılır
Solunum yolu hastalıklarında olumlu etki yapar
Ruhsal bozukluklara karşı iyi gelir
Öksürüğü giderir
Ağız boşluğu boğaz ve diş eti rahatsızlıklarında gargara olarak kullanılır
Lifleri sanayide özellikle dokumacılıkta kullanılır